Hadis No : 1789
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Haberiniz olsun, ben rükü ve secde halinde Kuran okumaktan men edildim. Öyleyse rüküda Rabb Teala’yı tazim edin, secdede ise dua etmeye gayret edin, (zira secdede iken yaptığınız dua) icabet edilmeye layıktır.”
Kaynak: Müslim, Salat 207 (479); Ebu Davud, Salat 152, (876); Nesai, İftitah 98, (2, 189)
Hadis No : 1790
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav), secdelerinde şunları söylerdi: “Allahümmagfirli zenbi küllehu, dıkkahu ve cüllehu, evvelehu ve ahirehu, sırrahu ve alaniyyetehu (Allahım! Büyük-küçük birinci-sonuncu, gizli-açık, bütün günahlarımı mağfiret buyur)
Kaynak: Müslim, Salat 216, (483); Ebu Davud, Salat 152, (878)
Hadis No : 1791
Ravi: Aişe
Tanım: Resullulah (sav) rükusunda ve secdelerinde şu duayı çokça okurdu: “Sübhanekallahumme Rabbena ve bi-hamdike, Allahümmağfirli (Allah’ım, seni takdis ve tenzih ederim. Rabbimiz! Takdisimiz hamdinledir. Ey Allahım, beni mağfiret et.)” Bu duayı okumakla Ku’ran’a yani Kur’an’nın: “Rabbini hamd ile tesbih et” (Nasr 3) ayetine uyuyordu. [Müslim, Ebu Davud ve Nesai’de gelen bir rivayette şöyle denir: “Resullullah (sav) rüku ve secdesinde şöyle derdi: “Subbühun kuddüsün Rabbü’l-melaiketi ve’r-Ruhi, (Münezzehsin, mukaddessin, meleklerin ve Ruh’un Rabbisin)” Muvatta, Tirmizi ve Ebu Davud’un bir rivayetinde şöyle denir: “Resulullah (sav)’ı yatakta kaybettim ve araştırdım, derken elim ayağının altına rastladı. Secdede idi ve: “Allahümme inni euzu birızake min sahtike ve euzu bi-muafatike min ukubetike ve euzu bike minke La uhsi senaen aleyke. Ente kema esneyte ala nefsike. (Allahım! Senin rızanı şefaatçi kılarak öfkenden sana sığınıyorum. Affını şefaatçi yaparak cezandan sana sığınıyorum. Senden de sana sığınıyorum. Sana layık olduğun senayı yapamam. Sen kendini sena ettiğin gibisin)” diyordu.]
Kaynak: Buhari, Ezan 123, 139, Meğazi 50, Tefsir, İzacae nasrullahi vel-Feth; Müslim, Salat 217, (484); Ebu
Hadis No : 1792
Ravi: İbnu Mes’ud
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Sizden biri rükü edince üç kere “Sübhane rabbiyel azim (Büyük Rabbim (her çeşit kusurdan) münezzehdir” desin. Bu, en az miktardır. Secde yapınca da üç kere “Sübhane Rabbiye’l a’la (Ulu Rabbim (her çeşit kusurdan) münezzehdir” desin. Bu da en az miktardır.”
Kaynak: Ebu Davud, Salat 154, (886); Tirmizi, Salat 194, (261)
Hadis No : 1793
Ravi: Cabir
Tanım: Resulullah (sav), rüku yaptığı zaman: “Allahümme leke reka’tu ve bike amentü ve leke eslemtü ve aleyke tevekkeltü ente Rabbiye, haşaa semi ve basari ve lahmi ve demi ve izami lillahi Rabbi’l’alemin, (Ey Allahım sana rüku yapıyorum, sana inandım, sana teslim oldum, sana tevekkül ettim. Sen Rabbimsin, kulağım, gözüm, etim, kanım ve kemiklerim Alemlerin Rabbi olan Allah önünde haşyette, tezellüldedir.” [Bu rivayet Müslim’de gelen uzun bir rivayetin bir parçasıdır (Salatul-Müsafirin) 201, (771)]
Kaynak: Nesai, İftitah 104, (2,192)
Hadis No : 1794
Ravi: İbnu Ebi Evfa
Tanım: Resulullah (sav) sırtını rükudan kaldırdığı zaman: “Semiallahu limen hamideh, Allahümme Rabbena leke’l-hamdü mil’es-semavati ve mil’el’arzi ve mil’e ma şi’te min şey’in ba’du. (Allah, kendisine hamd edeni işitir. Ey Allahım, ey Rabbimiz, semalar doluşu, arz doluşu ve bunlardan başka istediğin her şey doluşu hamdler sana olsun)” derdi.
Kaynak: Müslim, Salat 204, (476); Ebu Davud, Salat 144, (846)
Hadis No : 1795
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: Resulullah (sav) iki secde arasında: “Allhümme’ğfir li ve’rhamni ve’cbürni, ve’hdini ve’rzukni. (Allahım bana mağfiret et, merhamet et, beni zengin kıl, bana hidayet ver, bana rızık ver)” derdi.
Kaynak: Ebu Davud, Salat 145, (850); Tirmizi, Salat 211, (284); İbnu Mace, Salat 23, (898)
Hadis No : 1796
Ravi: Ali
Tanım: Hz. Peygamber (sav) secde ettiği vakit şöyle dua okurdu: “Allah’ım sana secde ettim, sana inandım, sana teslim oldum. Yüzüm de, kendisini yaratıp şekillendiren, ona kulak, göz takan yaradanına secde etmiştir. Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir” (Hacc 14). Resulullah (sav)’ın teşehhüdle selam arasında okuduğu en son duası: “Allahümmağfir li ma kaddemtü ve ma ahhartü ve mü esrertü ve ma a’lentü ve ma esreftü ve ma ente a’lemu bihi minni ente’l-mükaddim ve ente’l-muahhir. La ilahe illa ente. (Allahım, geçmiş ömrümde yaptıklarımı, gelecekte yapacaklarımı, gizli işlediklerimi, aleni yaptıklarımı, israflarımı, benim bilmediğim fakat senin bildiğin kusurlarımı affet. İlerleten sen, gerileten de sensin, senden başka ilah yoktur)”.
Kaynak: Müslim, Salatul-Müsafirin 201, (771); Tirmizi, Da’avat 32, (3417, 3418, 3419); Ebu Davud, Salat 121,
Hadis No : 1797
Ravi: Abdullah İbnu Amr İbni’l-As
Tanım: Resulullah (sav)’a Hz. Ebu Bekir (ra) gelerek: “Bana namazda okuyacağım bir dua öğret” dedi. Resulullah (sav) ona şu duayı okumasını söyledi: “Allahümme inni zalemtü nefsi zulmen kesiran ve la yağfiru’z-zünube illa ente fa’ğfir li mağfireten min indike verhamni inneke ente’l-ğafuru’r-rahim. (Allahım ben nefsime çok zulmettim. Günahları ancak sen affedersin. Öyle ise beni, şanına layık bir mağfiretle bağışla, bana merhamet et. Sen affedici ve merhamet edicisin)”
Kaynak: Buhari, Sıfatu’s-Salat 149, Da’avat 17, Tevhid 9; Müslim, Zikr 48, (2705); Tirmizi, Da’avat 98, (352