Hadis No : 1760
Ravi: Fadale İbnu Ubeyd
Tanım: Resulullah (sav) dua eden bir adamın, dua sırasında Hz. Peygamber (sav)’e salat ve selam okumadığını görmüştü. Hemen: “Bu kimse acele etti” buyurdu. Sonra adamı çağırıp: “Biriniz dua ederken, Allahu Teala’ya hamd-u send ederek başlasın, sonra Hz. Peygamber (sav)’e salat okusun, sonra da diledigini istesin” buyurdu.
Kaynak: Tirmizi, Da’avat 66, (3473, 3476); Ebu Davud, Salat 368, (1481); Nesai, Sehv 48, (3, 44)
Hadis No : 1761
Ravi: Ömer
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Dua sema ile arz arasında durur. Bana salat okunmadıkça, Allah’a yükselmez. [Beni hayvana binen yolcunun maşrabası yerine tutmayın. Bana, duanızın başında, ortasında ve sonunda salat okuyun.]” (Tirmizi, bunu Hz. Ömer (ra)’e mevkuf olarak rivayet etmiştir. Rezin ise merfu olarak rivayet etmiştir.)
Kaynak: Tirmizi, Salat 352, (486)
Hadis No : 1762
Ravi: İbnu Mes’ud
Tanım: Resulullah (sav), Hz. Ebu Bekir, Hz, Ömer (ra) beraber otururlarken ben namaz kılıyordum. (Namazı bitirip) oturunca, Allah’a sena ile zikretmeye başladım ve arkasından Resulullah (sav)’a salat okuyarak devam ettim. Sonra kendim için duada bulundum. (Bu tarzımı beğenmiş olacak ki) Hz. Peygamber (sav): “İşte! İstediğin veriliyor, işte! İstediğin veriliyor.” dedi.
Kaynak: Tirmizi, Cum’a 64, (693)
Hadis No : 1763
Ravi: Übeyy İbnu Ka’b
Tanım: Resulullah (sav) birisine dua edeceği vakit önce kendisine dua ederek başlardı.
Kaynak: Tirmizi, Da’avat, 10, (3382)
Hadis No : 1764
Ravi: Ebu Musahhih el-Makrai
Tanım: Ebu Züheyr en-Nümeyri (ra)’den naklen anlatıyor: “Bir gece Resulullah (sav) ile beraber çıktık. Derken bir adama rastlatdık. Sual (ve Allah’tan talep) hususunda çok ısrarlı idi. Resulullah (sav) onu dinlemek üzere durakladı. Ve: “Eğer (duayı) sonlandırırsa vacib oldu!” buyurdu. Kendisine: “Ne ile sonlandırırsa ey Allah’ın Resulü!” denildi. “Amin ile” dedi, uzaklaştı. Adama: “Ey fülan! Duanı aminle tamamla ve de gözün aydın olsun!” dedi.
Kaynak: Ebu Davud, Salat 172, (938)
Hadis No : 1765
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Sizden biri dua edince “Ya Rabb! Dilersen beni affet! Ya Rabb dilersen bana rahmet et!” demesin. Bilakis, azimle (kesin bir üslubla) istesin, zira Allah Teala Haretleri’ni kimse icbar edemez.”
Kaynak: Buhari, Da’avat 21, Tevhid 31; Müslim, Zikr 7, (2678-79); Muvatta, Kurban 28 (1, 213); Tirmizi, Da’a
Hadis No : 1766
Ravi: Ebu Musa
Tanım: Bir sefere (Hayber Seferi) çıkmıştık. Halk (yolda, bir ara) yüksek sesle tekbir getirmeye başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) (müdahele ederek): “Nefislerinize karşı merhametli olun. Zira sizler, sağır birisine hitab etmiyorsunuz, muhatabınız gaib de değil. Sizler gören, işiten, (nerede olsanız) sizinle olan bir Zat’a, Allah’a hitab ediyorsunuz. Dua ettiğiniz Zat, her birinize, bineğinin boynundan daha yakındır” dedi.
Kaynak: Buhari, Da’avat 50, 67, Cihad 131, Meğazi 38, Kader 7, Tevhid 9; Müslim, Zikr 44, (2704); Tirmizi, D
Hadis No : 1767
Ravi: Muaz
Tanım: Resulullah (sav), bir kimsenin: “Ya Rabbi, senden nimetin kemalini taleb ediyorum” dediğini işitmişti. Sordu: “Nimetin kemali nedir?” “Bu bir duadır, onunla dua edip, onunla hayır (çok mal) ümid ettim” dedi. Resulullah (sav) “Sordum, zira, nimetin kemali cennete girmektir, ateşten kurtulmaktır” dedi. Bir başkasının da şöyle dediğini işitti: “Ey celal ve ikrab sahibi Rabbim!” hemen şunu söyledi: “Duana icabet edilmiştir, (ne arzu ediyorsan) durma iste.” Derken, bir başkasının: “Ya Rabbi senden sabır istiyorum!” dediğini işitmişti, ona da: “Allah’tan bela istedin, afiyet de iste!” dedi.
Kaynak: Tirmizi, Da’avat 99, (3524)
Hadis No : 1768
Ravi: Aişe
Tanım: Resulullah (sav) özlü duaları tercih eder, diğerlerini bırakırdı.
Kaynak: Ebu Davud, Salat 358, (1482)
Hadis No : 1769
Ravi: İbnu Mes’ud
Tanım: Resulullah (sav) duayı üç kere yapmaktan, istiğfarı üç kere yapmaktan hoşlanırdı.
Kaynak: Ebu Davud, Salat 361, (1524)