Hadis No : 5760
Ravi: Bera İbnu’l-Azib
Tanım: Hz. Ebu Bekr (ra), evinde babama uğradı. Ondan bir semer satın aldı. (Babam) Azib’e: “Benimle oğlunu gönder, onu evime kadar götürüversin!” dedi. Babam bana: Haydi onu götürüver!” dedi. Ben de götürüverdim. Babam onunla beraber çıktı, bedelini alacaktı. Babam, Ebu Bekr’e: “Ey Ebu Bekr! Resulullah (sa)’la (hicret ettiğin) gece ne yaptınız?” diye sordu. “Evet o gece yürüdük. Ertesi günü de öğle vaktine kadar yürüdük. Yolumuz tenha idi, hiç kimseye rastlamadık. Önümüze uzun bir kaya çıktı. Kayanın henüz güneşin değmediği bir gölgesi vardı. Yanına konakladık. Ben kayanın yanına geldim. Resulullah (sa)’ın, duldasından uyuması için elimle bir yeri düzledim.
Sonra ortaya bir post yayıp: “Ey Allah’ın Resulü! (Siz biraz istirahat buyurup şurada) uyuyun, ben etrafmızı gözetlerim!” dedim. Derken yatıp uyudu, ben de çıkıp etrafını gözetlemeye başladım. Kayaya doğru sürüsüyle gelmekte olan bir çobanla karşılaştım. O da bizim gibi gölgeye sığınmak istiyordu. “Sen kimlerdensin ey delikanlı?” diye sordum. Medine veya Mekke’ den bir adama aitti. Ben tekrar: “Koyununda süt var mı?” dedim. “Evet!” dedi. “Sağar mısın?” dedim. “Tabii” dedi ve sağmak üzere bir koyun yakaladı. “Memede kıl, toz-toprak çer-çöp olabilir, bunları bir çırp!” dedim. Dediğimi yaptı, beraberindeki bir kaba bir miktar süt sağdı. Benim de yanımda Resulullah (sa) için taşıdığım bir kap vardı. İçmede, abdestte onu kullanırdı. (Sütü kendi kabıma aktararak) aleyhissalatu vesselamın yanına geldim. Uyuyordu. Uyandırmak istemedim. Uyanıncaya kadar yanında durdum. Süte biraz su kattım, dibi serinledi. “Ey Allah’ın Resulü, buyurun için!” dedim. O içti ben de memnun oldum.
Sonra: “Yola koyulma vakti gelmedi mi?” dedi. “Evet!” dedim. Güneşin zevalinden sonra hareket ettik. Peşimize Süraka İbnu Malik İbni Cu’şem düştü. Biz sert bir arazide yürüyorduk. “Ey Allah’ın Resulü, bize yaklaştı!” dedim. “Üzülme! Allah bizimledir!” buyurdu. Aleyhissalatu vesselam, Süraka’ya beddua etti. Derhal atının ön ayağı karnına kadar yere saplandı. Süraka: “Anladım ki, siz bana ilendiniz. Ne olur benim için dua edin. Allah için ben de takipçileri sizden geri çevireceğim!” dedi. Aleyhissalatu vesselam dua ediverdi, adam kurtuldu ve geri döndü. Yol boyu her kime rastladı ise: “Ben size bedel burada gereken (aramayı) yaptım (kimse yok)!” dedi. Böylece her kime rastladı ise geri çevirdi. Hülasa, bize verdiği sözü tuttu.”
Kaynak: Buhari, Menakıbu’l-Ensar 45, Lukata 11, Menakıb 25, Eşribe 12; Müslim, Zühd 75, (2009)
Hadis No : 5761
Ravi: Ebu Bekr
Tanım: Biz mağarada iken müşriklerin ayaklarını görüyordum. Onlar bu sırada başlarımızın üstünde idiler. “Ey Allah’ın Resulü” dedim, “onlar ayaklarının aşağısına bir bakacak olsa bizi mutlaka görürler!” dedim. Bunun üzerine: “Ey Ebu Bekr!” buyurdular, “üçüncüleri Allah olan iki kişi hakkında ne zannediyorsun?”
Kaynak: Buhari, Fezailu’l-Ashab 2, Menakıb 45, Tefsir, Beraet 1; Müslim, Fezailu’s-Sahabe 1, (2381); Tirmizi, Tefsir, Tevbe, (3095)
Hadis No : 5762
Ravi: Abdullah İbnu Sa’di
Tanım: Resulullah (sa)’ın yanına bir heyet olarak geldik. Ben: “Ey Allah’ın Resulü! Muhakkak ki ben, arkamda, artık hicretin sona erdiğini zanneden bir kavim bıraktım” dedim. Aleyhissalatu vesselam: “Küffarla kıtal edildiği müddetçe, hicret sona ermeyecektir!” buyurdu.
Kaynak: Nesai, Bey’at 15, (7, 146)
Hadis No : 5763
Ravi: Ya’la İbnu Ümeyye
Tanım: Fetih günü babam Ümeyye’yi getirip: “Ey Allah’ın Resulü! Babamla hicret şartı üzere bey’at yap!” dedim. Ama O: “Onunla cihad etme şartı üzerine bey’at yaparım, artık hicret sona ermiştir” cevabını verdi.
Kaynak: Nesai, Bey’at 15, (7,145)
Hadis No : 5764
Ravi: Sehl İbnu Sa’d
Tanım: (Sahabiler İslami takvimin başlangıcını tesbit ederken) ne Resulullah (sa)’ın bi’set zamanına ne de vefat zamanına itibar etmediler. Fakat Medine’ye gelişine itibar ettiler.
Kaynak: Buhari, Menakıbu’l-Ensar 48