Hadis No : 4294
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah kıskançtır, mü’min de kıskançtır. Allah’ın kıskanması, mü’minin Allah’ın haram ettiği şeyi yapmasıdır.
Kaynak: Buhari, Nikah 107; Müslim, Tevbe 36, (2761); Tirmizi, Rada 14, (1168)
Hadis No : 4295
Ravi: İbnu Mes’ud
Tanım: Resulullah (sav)’ı işittim, şöyle diyordu: “Allah’dan daha kıskanç kimse yoktur. Bu sebeptendir ki fevahişin açığını da kapalısını da haram kıldı. Medihten Allah kadar hoşlanan bir kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmiştir.”
Kaynak: Buhari, Nikah 107, Tefsir, En’am 7, Tefsir A’raf 1, Tevhid 15; Müslim, Tevbe 33, (2760); Tirmizi, Da’avat 97, (3520)
Hadis No : 4296
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Sa’d İbnu Ubade (ra) dedi ki: “Ey Allah’ın Resulü, ben zevcemle birlikte bir adam yakalasam, dört şahit getirinceye kadar ona mühlet mi tanıyacağım?” “Evet!” buyurdu Aleyhissalatu vesselam. Sa’d: “Asla dedi, seni hakla gönderen Zat-ı Zülcelal’e yemin olsun, şahid aramazdan önce kılıncımı indiririm.” Resulullah (sav): “Şu efendinizin söylediğine bakın! Evet (biliyoruz ki) o kıskanç bir adamdır. Ama ben ondan da kıskancım, Allah da benden kıskanç”
Kaynak: Müslim, Li’an 16, (1498); Muvatta, Akdiye 17, (2, 737); Ebu Davud, Diyat 12, (4532)
Hadis No : 4297
Ravi: Aişe
Tanım: Resulullah (sav) bir gece yanımdan çıkıp gitmişti. (Benim nöbetimde) hanımlarından birinin yanına gitmiş olabilir diye içime kıskançlık düştü. Geri gelince halimi anladı ve: “Kıskandın mı yoksa?” dedi. Ben de: “Evet! Benim gibi biri senin gibi birini kıskanmaz da ne yapar?” dedim. Aleyhissalatu vesselam: “Sana yine şeytanın gelmiş olmalı” dedi. Ben: “Benimle şeytan mı var?” dedim. “Şeytanı olmayan kimse yoktur” dedi. “Seninle de var mı?” dedim. “Evet, ancak ona karşı Allah bana yardımcı oldu da müslüman oldu” buyurdu.
Kaynak: Müslim, Münafıkun 70, (2815); Nesai, İşretü’n-Nisa 4 (7, 72)
Hadis No : 4298
Ravi: Aişe
Tanım: Safiyye (ra) gibi güzel yemek yapanı görmedim. (Bir defasında) Resulullah (sav) benim odamda iken, Safiyye ona yemek yapıp [göndermişti]. Çok şiddetli bir kıskançlık hissettim. Öyle ki beni bir titreme sardı. (Gidip) kabını kırdım, sonra da pişman oldum ve: “Ey Allah’ın Resulü” dedim, “yaptığım bu hareketin keffareti nedir?” “Tabağa aynıyla tabak, yemeğe misliyle yemek” buyurdular.
Kaynak: Ebu Davud, Büyu 91 (3568); Nesai, İşaretu’n-Nisa 4, (7, 71)